Muammer Kaddafi Öncesi ve Sonrası
Posted: by Bursevi in . Arap Baharı, Kaddafi, Kaddafi kimdir, Kaddafi zamanında Libya, Kaddafi'den Sonra Libya, Kaddafi'nin ölümü, Kaddafi'nin sonu, Libya, Libya'nın Sonu, Politika
İrlanda mortgage'in pençesine düştü, iflas bayrağını çekti.
İspanya'nın ekonomisi durdu. Katalonya iflas bayrağını çekti.
Portekiz'de İspanya gibi küresel krizden nasibini aldı. İflastan kurtulamadı.
Yunanistan çoktan ipin ucunu kaçırdı, siyasi dayanmadı.
Ayda bir kabine değişikliği oldu, her gün bir istifa gerçekleşti.
Hareket edemeyen bir koalisyon oluştu.
Avrupa'nın kuklası, Almanya'nın duacısı oldu.
Euro bölgesi kangrene büründü.
Almanya yükünü azaltma telaşesine girdi.
Keza Avrupa kurtuluş ayinlerine..
Kısacası Avrupa ekenomik bir bohem içinde..
***
İtalya sallantıda, kucak açmıştı amcasına..
Fransa gül dökmüştü yollarına..
***
Adeti üzere Paris'e kurdu çadırını.
Kimse onun bu Arabi adetine ses çıkaramıyordu.
Keza Beyaz Saray'ın karşısına çadırını diktiği gibi..
Sarkozy "ebedi kardeşimiz",
Berlusconi "büyük dostumuz" dedi.
Kaddafi için kurtarıcı seramonileri yapıldı.
O da bu güzelliklere kayıtsız kalmadı güzellikler bahşetti.
Avrupa teminat aldı, ertesi gün gazeteler sevinci manşetlerine taşıdı.
***
Avrupa'da kriz emareleri silinmeye başladı.
Fransa kahpe politikasını konuşturmaya devam etti.
Avrupa'nın vefası bir kez daha gözler önüne serildi.
Tunus'ta Arap Baharı patlak verdi.
Çok geçmedi 1 ay sonra Kaddafi'nin ülkesinde sokak isyanı şeklinde ufak bir kıvılcım başladı.
NATO dakika durmadı. Kıvılcımı ateşledi. Fransa'nın başını çektiği topluluk İtalya ile birlikte ateşi körükledi.
Sözde insanlık götürme seramonileri gözlerimizi yaşarttı.
1 ay önce elini eteğini öptükleri, ebedi kardeşimiz dediği Fransa keza büyük dostumuz dediği İtalya bir gecede sildi attı Kaddafi'yi.
***
Kaddafi, Askeri eğitimini aldığı ülkeye vefa borcunu ödemek için 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında Amerikan ambargosunu hiçe sayıp Türkiye'ye el uzattı.
İsyan başında Kaddafi destekli politika izlendi.
Kaddafi ne zaman ki nufüzunu kaybetti Avrupa yanlı bir siyaset imajı çizdildi.
Özetle kıvırma politikası devreye girdi.
Biz sesimizi çıkarmadık aksine Avrupa'nın safında yer aldık.
En azından tarafsızlığımızı gösteremedik.
Vefa İstanbul'da bir semt adı kaldı.
***
Bir sabah dünyayı önüne paspas yaptıran adamın haberi manşetleri süsledi.
"Kaddafi doğduğu yer olan Sirte'de bir kanalizasyon çukurunda kendi halkınca hunharca öldürüldü."
Ne kadar acı değil mi?
Peki bu sefer Avrupa ne yapıyordu?
Sevinçlerini şampanya patlatıp, kadeh tokuşturarak kutluyor Fransa ve İtalya tebrikleri kabul ediyordu.
Avrupa'nın emperyalist politikası tıkırında işlemişti yani.
***
Peki ne vardı da topraklarından uzaktaki bir insanlığa el uzatılıyordu?
"Batılı devletlerin Kaddafi’ye karşı olan nefreti insan haklarını ihlal etmesi miydi?
Ya da kendi çevresine devletin paralarını peşkeş çekmesi miydi?
İkisi de değildi.
Avrupa kendi kaynaklarını tüketmişti.
Ekonomik kriz içinde pençeleşirken yeni sömürge alanları açmak ve silah sanayilerini ayakta tutmak, yeni anlaşmalarla petrol çıkarma ve işletme anlaşmaları yapabiliriz diye Kaddafi’yi gözden çıkardılar.
Halk isyanı bahane edilerek başta Fransa ve ABD olmak üzere NATO uçakları tarafından ülkenin her tarafı yerle bir edildi.
Atılan her füzenin parasını misli ile Libya’dan alınacağı için stoklarda bulunan bütün füzeler atıldı, yeni yapılan füzelerde ülkede denenmiş oldu.
31 Ekim 2011 de NATO Savaşı’nı fiili olarak bitirdi.
Ama paralarını petrol gelirinden alacaklar."
***
Libya'nın verimli petrol yatakları batılı şirketlerin ellerindeydi.
Kaddafi'nin gözü açıldı zamanla geri almasını bildi.
Kaddafi petrol gelirleriyle eşi benzeri görülmemiş kalkınma hamlesi başlattı.
Ardında Saddam Hüseyin’de Kaddafi’yi örnek alarak kalkınma hamlesi yapmıştı.
Ama o da maalesef nefsinin esiri oldu. Onu da yediler.
Kalkınmanın getirdiği şehveti despotluk, yani "tek adamlık" felsefesi alınca her ikisininde sonu hüsran oldu.
***
Libya’da yollar, sosyal tesisler, hastaneler, okullar birbiri ardına yapıldı.
Devasa boyutta konferans salonları inşa edildi.
Halka hibe olarak paralar verilmeye başlandı.
Değişik fonlar kurdu.
Evlenen her çifte 50 bin dolar, doğan her çocuğa 5 bin dolar yardım verilmeye başlandı.
Sözde Batılı devletlerin dahi sahip olmadığı olamadığı sosyal haklar Libyalılara verilmeye başlandı.
Libya yurttaşlarına 0 faizli kredi verdi.
Öğrencilere yaptıkları tahsile göre ortalama bir ücret verildi.
İşsizlere iş bulana kadar tam ücret ödendi.
Evlenen çiftlere bedelsiz olarak konut verildi.
Yurt dışında tahsil yapanlara 2500 Euro harçlık yanında, barınmak ve araç yardımı yapıldı
Ülkede otomobiller fabrika maliyetine satıldı.
Libya’nın kimseye tek sent kredi borcu yoktu.
Eğitim, tahsil ve sağlık hizmetleri tüm yurttaşlara bedelsizdi.
Nüfusun yüzde 25’i yüksek tahsillidir.
Son bombalama olaylarına kadar sokaklarda evsiz veya dilenci bulunmamaktaydı.
Bir somun ekmek fiyatı sadece 15 centti.
Ama pek fazla sürmedi.
İslami görüşten uzaklaşarak Arap Milliyetçiliğine soyunmaya başladı Kaddafi.
Sonra Sosyalist daha sonra Afrika liderliği ve daha birçok garip unvan taktı'rdı kendine.
***
Afrika liderliği ise onun en fazla hoşuna giden ünvan olmuştu.
Birçok ülkede heykellerinin dikilişi onu daha da diktatör ve kibirli yapıyordu.
Kendi halkından kısıp Afrika ülkelerine adının verildiği eserlere ve kabilelere yardım etmesi halkının nefretine neden oluyordu.
Kendine muhalif olan herkesi ortadan kaldırtıyor veya hapislerde yıllarca işkence ettiriyordu. Okumuş, aydın insanlar ülke dışına kaçarak kurtulmaya başladılar.
***
Bölgesel Afrika haberleşme uydusunu kendisi finanse etti.
İlk Afrika uydusunu 2007 yılının sonunda yörüngeye oturtturdu.
Bu hamle ile Batı’ya çok ağır bir darbe indirmişti.
Daha önce tüm 45 Afrika ülkesinin telefon haberleşmeleri Avrupa’dan kiralanıyordu.
Kiralanan bu uydular,her yıl 550 milyon dolara mal oluyordu.
Kendisinin verdiği kredi ile bunu gerçekleştirdi,batıyı devre dışı bıraktı.
***
Bizim belalımız olan İMF ve dünya bankası gibi evrensel şebekelerden para almıyordu.
Çünkü kendi hazinesinde 144 ton altın stoku vardı.
Ama halkı aç olmasa da yokluk içinde yaşıyordu.
Yollar, okullar, devlet daireleri eskimiş, bakımsız bir şekilde duruyordu.
İltimas ve rüşvet almış yolunu gitmişti.
Bir taraftan kendisi bir taraftan oğulları ve akrabaları devletin tüm gelirini istedikleri gibi harcıyordular.
***
Dünyanın değişik yerlerindeki terör örgütlerinin baş finansörü olmuştu.
Özellikle İrlanda Cumhuriyet Ordusuna büyük paralar aktardı.
Lockerbie olayı ise çok daha vahimdir.
Uygunsuz hareketleri ile dünyanın nefretini üzerine çekmiştir.
Ama o yine parasını daha doğrusu Libyalıların parasını devreye sokarak bu çirkin saldırılardan kurtulmuştur. Gittiği ülkelere meşhur “bedevi çadırı “ ile giderek ve milyonlar harcayarak hep adından söz ettirtti. Batılı devletler de onun bu kaprisine sadece parası için sabrettiler.
***
Sonuç mu?
Kaddafi egosuna halkı da Avrupa'nın kışkırtmasına kurban gitti.
Halk, liderine demokrasi mücadelesini izah edemedi.
Ben bu noktaya darbeyle geldim ancak bu şekilde giderim dedi.
Sözde demokrasi yanlış yerlerde yanlış şekilde arandı.
***
Geride ne mi kaldı?
Yıkık-dökük bir kent,
Yoksul bir Libya..
Kentin yeniden yapılandırılması 5 yıl,
Havaya uçurulan Petrol yataklarının şimdiki halini alması 10 ,
Üke ekonomisinin eski canlılığını kazanması ise 20 yılı alacak.
Halkın pskolojisini önemsemeyin, o sözde demokrasi ve insalık götüren Avupalılarca zaten kayda değer bile değildi..
bu dünyada herşeyi yöneten amerikadır. Tek parmağayla çekip çevirir herşeyi