0
Birazdan okuyacağınız yazı, mahcubiyetimi dile getirmek adına kaleme aldığım özür mahiyetindeki beyanımdır.
Geçen gün Gökhan ile birlikte klasik iş toplantılarımızdan birisini gerçekleştirmek için herhangi bir cafede buluşmaya karar verdik. İzmir'den yeni dönen Yunus'da bize dahil oldu. Muhabbet iyiydi, birden sardı derken iş toplantısı yalan oldu yerini geyik faslı aldı.
Başta bizim, daha doğrusu benim gönül meseleleri mevzu bahis olunca her zamanki gibi muhabbetin dibine vuruldu. Bunun makarası yapıldı. Ardından Yunus benim şahsi makineyi aldı. Sanırım can sıkıntısından kendisine bir eğlence arıyordu. Bilgisayarımda online olarak yer alan ne kadar kız arkadaşım varsa (tanıdığım-tanımadığım) hepsine yazmaya başladı.
Başta ne yazabilir ki düşüncesiyle fazla önemsemedim, hassas olduğum konular ve kişiler konusunda da uyardım. Beni yakinen tanıyanların konuşma ve tavırlarımdan durumu anlamış olacağını ancak tanımayanlar için olumsuz bir imaj çizdiğimi düşünüyorum. Zira neler yazdığını okuduğumda kendimden utandım.
Belki yazılanlar bir çok kişiye sıradan gelebilir ancak benim karakterimi yansıtan tarzda konuşmalar olmadığı için mahcubiyet hissi oluştu.
Özellikle ilişkisi olduğu halde, tanımadığım bayan arkadaşlardan nasıl özür dileyeceğimi bilemiyorum. Konuşmalarımda olsun, yazışmalarımda olsun nasıl bir tavır takındığımı bilen bilir. Ancak aleyhimde, beni tam olarak tanımayan kişilerin akıllarında olumsuz bir imaj oluşma düşüncesi rahatsız etti.
Pazartesi gününden itibaren bilgisayarımdan bağlantı kurulan herkesle tek tek iletişime geçip, bir bir özür mesajı geçtim. Umarım olumsuz imajı bir nebze olsun düzeltmeye yetmiştir.
Başta verdiğim taviz hem beni güç durumda bıraktı hem de bir mahcubiyet oluşturdu. En başta yapmamam gereken bir hataya düştüm, olmaması gereken bir şeye göz yumdum ve kendimle çeliştim. Ancak gerekli dersi aldım.
Bu vesileyle şahsi bilgisayarımı bir daha kimseye vermemem gerektiğini anladım.
Durumdan etkilenen arkadaşlardan tekrar tekrar özür diliyorum..