Aşk; Ve bunun için yaklaşık 2 milyon şarkı yazılmıştır.

Posted: by Bursevi in
0

O’na baktığımda, sanki kaburgama birisi balyozla vurdu.
Evet, buna kalp yarası derler..
Ve bunun için yaklaşık 2 milyon şarkı yazılmıştır.

Bir yerde okumuştum ne kadar da güzel tarif etmiş aşkı…

Çok tarifi vardır aşkın ve bir çok arifi… Çok laf söyleyeni vardır sevdanın ve nice gözyaşı dökeni…

Ben aşka inananlardan değilim.
Yanlış anlaşılmasın, günümüz aşklarına inancım kalmadı…
Fâniyâtta aşkın adı şehvani arzudan ileri gelmemektedir.
Aşk, her gördüğüne tutulmak değildir.
Bir gördüğüne tam tutulmaktır.

Her şey varlıkta başlar.
Varlık; sevgiyle birlik olur, sevgi varlıkta dirlik bulur…
Sevgi; yükü sırtına geçirenin ödülüdür.
Sevgili; yüküne gözü gibi bakanın yüreğinde taşıdığı nişandır,
Sevgili; nazlı bir edası sevginin, tatlı bir duası sevenin…

Aşk;
Aşk; ..
Aşk; ……
Aşk; …………
Aşk; ……………..
Aşk; ………………….
Aşk; yokluğun adıdır, yokluğa vurulmaktır.
Aşk; sevginin aşırı yüklenmiş halidir hissiyatta.
Aşk; karmaşaların, cevabı olmayan anlamsızlıkların inancıdır.
Aşk; ihtirasın hezeyanla yoğrulmuş halidir gönüldeki sevgide…
Aşk; yokluğun tecessümü, varlığı sevdanın acı yortusudur yaşayana..
Aşk; nereye gittiğini bilmediğin halde hengâmesini çekmektir bütün yükün…
Aşk; sancıyan tüm hislerinize rağmen susmaktır, susmak zorunda kalmaktır.
Aşk; sevginin, vucüttaki özlem, sıladaki vuslat ve hasretinin ismidir.
Aşk; O’nun yokluğunu bilinç altında tasavvur etmektir.
Aşk; kaybetmektir, kaybetmekten korkmaktır.
Aşk; özlemek ve özletmektir.
Aşk; ………………….
Aşk; ……………..
Aşk; …………
Aşk; ……
Aşk; ..
Aşk;

0




Terör olaylarının ardından 8 saatte 800.000 kişi olalım, kahrolsun pkk sayfası açıp, haydi arkadaşlar beğenelim, "beğenmeyen teröristtir" diyen zihniyet...
Yavşaksın, adisin, çıkarcısın! Böyle hassas bir durumu dahi rant aracı olarak görebiliyorsun ya lanet olsun sana...
Milletimizin zaafından faydalanarak duygu sömürcülüğü yapıyorlar, başka bir şey değil.
Bunu rant yapıp, siyasi ideolojilerini reklama başlıyorlar.
Bir sürü insan da farkında olmadan, körü körüne etkileniyor. Onların maşası oluyor, haberi yok.
800.000 kişinin bir facebook sayfasında buluşmasıyla giden gelecekse en alâsı yapılır.
Yalnız bunu bu şekilde çözemezsiniz sadece onların oyuncağı olursunuz.  Egolarını tatmin edersiniz.
Bu sayfaları hayran sayısına göre satın alanlar var,  girenler kukla oluyor haberleri yok.
Akl-ı selim insanlarsınız, bunu düşünerek bu tarz çıkarcılara, primcilere meyil vermeyin!

Ben Allah'a havale ediyorum..
Lütfen biraz uyanık olun!

İnsan konuşmadan durabilir ama yazmadan asla !

Posted: by Bursevi in .
0



Merhaba sayın google, yahoo, bing botları. .
Merhaba konar-göçer ziyaretçiler . .
Ve merhaba nadiren de olsa uğrayan dostlar . .

*             *             *             *             *             *             *

Bilindiği gibi uzun süre blogger sunucusuna erişim yasaklanmıştı.
Bu süre zarfında  blog sayfasıyla bazen ilgilenemedim bazen de ilgilenmek istemedim.
Bazı blogcu dostların sayfalarına da uğrayamadım, gelenler, gidenler ve kendi sunucularına taşınanlar olmuş. Ara ara takip etmeye çalıştıysam da onlara da pek zaman ayıramadım.
Kısmi üşengeçlik sendromu ve yoğun programım buna fırsat vermedi.
Ancak; insan, yazmadan, yazamadan, bir şeyleri kağıda dökmeden duramıyor.
Her zaman söylemişimdir; "İnsan konuşmadan durabilir ama yazmadan asla!"

*             *             *             *             *             *             *

Eveet, müjdeyi verelim mi?
Hadi verelim :)
Yakın zamanda yep yeni bir konseptle, yep yeni takım arkadaşlarıyla arenalara dönüyoruz.

Şu an alt yapıyı oluşturma aşamasındayız, işin teknik boyutunu aşmaya çalışıyoruz.
Yeni bir vizyon ile yerimizi sağlamlaştırmayı düşünüyorum.
Şu an "Konuk-Yazar" ismini verdiğim projemi hayata geçirmeye çalışıyorum.
Bunun yanında pek çok yeni fikirlerimiz de var.
Ancak; bunlardan bazılarını şu an gerçekleştirip gerçekleştirmemek konusunda istişarelerimiz devam ediyor.
Daha fazla ayrıntıya girmeden ben burada yazımı noktalayayım istiyorum.
Artık sık sık görüşeceğiz, kendinize iyi bakın :)
Fırsat buldukça takipinizi sürdürmeye devam edin :)
Selametle...

*             *             *             *             *             *             *

Dekolte Tahrik Gücü Yüksek Bir Bombadır !

Posted: by Bursevi in . , , , , , ,
8

İstanbul'dasınız !

Şöför eğer bir anda aracı durdurup yoldan geçen çöp kamyonunun şürücüsü ile ile sohbet ediyorsa,

Şöför, öndeki araca kızıp otobüsü durdurarak Kadıköy'ün ortasında bağırarak küfür sallayabiliyorsa,

Şöför bir taraftan yolcuyla tartışırken diğer taraftan da espri yaparak diğer yolcuları gülme krizine sokuyorsa

biliniz ki İETT'dedesiniz :)

Dekolte Tahrik Gücü Yüksek Bir Bombadır !

Selçuk Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan Çeker'in geçenlerde verdiği demeci sağır sultan bile duydu. Hocamın görüşlerini destekliyorum.
Her şeyden önce %99'u Müslüman bir toplumuz.
Verilen demeci nasıl yorumluyor, nasıl anlıyorsunuz veyahut nasıl algılıyorsunuz anlamıyorum.
Yahu arkadaş nasıl bir bakış açınız var sizin ?
Prof. Sayın Çeker :  " Tecavüz elbette bir suçtur. Yalnız kadın tacize veya tecavüze uğruyorsa bunda en az erkek kadar kadının da suçu vardır " diyor. O yüzden hanım kardeşlerimizin günlük hayatta giyimlerine dikkat etmesini öneriyoruz, diyor.

Şimdi soruyorum:
Dekoltenin tahrik gücü var mı ?
Var
Etkilenmiyor musun ?
İster istemez.

Ee dahası ne ?
Amacınız belki cinsel duygularınızı tatmin etmek değildir ama en basitinden yolda bile bu tür vakalarla karşılaşmıyor musunuz ?
Erkeksi duygularınız kabarmıyor mu?
Bunun adı tahrik olmuyor mu ?
Oluyor.
Bunu kabullenmek mi gücünüze gidiyor ?
Bir yer de teşvik değil midir bu ?
Teşviktir yahu, teşvik be kardeşim !
Ne derseniz deyin..
"Dekolte tahrik gücü yüksek bir bombadır"

Şimdi çıkar birileri der ki; "Sanki sadece dekolte giyen taciz ediliyor, tecavüze maruz kalıyor."
Böyle bir düşünceye kapılıp burada ileri geri konuşanlar olabilir.
Yalnız konum bu değil eğer aklı selim bir insan yazımı düşünerek okursa böyle aptalca bir soruyla karşıma çıkmaz. Olurda sorarsa bunu da açıklarım ama burada yazmayacağım.

Bir bayan köşe yazarımız çıkmış:
"Jartiyerimi giydim tecavüzcümü bekliyorum" diye köşesinden bas bas bağırıyor.
Ne kadar harika bir başlık değil mi ?
Söyleyecek tek kelime bulamıyorum.
Utanıyorum sadece.

Bu son günlerde moda haline gelen mini etekli protestoculara sesleniyorum . .
Ruhunuz satılıktı biliyorum, bunu belli ediyordunuz ama bedenlerinizi bu denli piyasa malı yapacağınızı sanmıyordum !
Yazık. .

Bir Söz Bin Nasihatten İyidir. .

Medeniyet dediğin açmaksa bedeni, Afrikadaki yerli senden daha medeni. .

Sinema


Kurtlar Vadisi Filistin :  Sanırım 1.5 - 2 hafta kadar önce izledim, verilmek istenen mesaj gayet açıktı. Yalnız beğenmediğimi dile getirmeliyim.
Nedenini merak eden olursa yazarım yeniden . .

Müzik Kutusu

Şebnem Ferah & Nilüfer - Erkekler Ağlamaz
Mustafa Ceceli & Elvan Günaydın - Eksik
tavsiyemdir.

Nilüfer'in son albümü mükemmel olmuş.
Arşivinizde yer bulmalı diye düşünüyorum.

İlginç ama gerçek. .

Yapılan bir araştırmaya göre yabancı dil öğrenmek beyni çalıştırırken aynı zamanda Alzheimer hastalığını geciktiriyormuş..

Rakamlarla . .


En Fazla Göç Alan 5 Şehir

Başı her seferinde olduğu gibi İstanbul çekerken son zamanların büyüyen ve gelişmekte olan sanayi şehri
Kocaeli ise şaşırtmaya devam ediyor.Bursa'nın listede olmamasına şaşırdım doğrusu . .

Sıralama ise şöyle;

İstanbul
Ankara
İzmir
Antalya
Kocaeli

Fıkra

New York'ta İkiz Kuleler yıkılmadan önce bir adamla bir kadın kulelerin tepesinde akşam yemeği yiyorlarmış.
Romantik bir yer, ortam süper, Newyork acayip güzel, kemancılar, yemek... Her şey süper... Kadın mest...
Başlamışlar muhabbete.. Adam konuştukça kadın hayran, adam konuştukça kadın hayran..
Adam en sonunda konuyu yatağa getirmiş:

-Yatalım mı? demiş..
Kadın, birden ayağa kalkmış;
-Lanet olsun size, bütün erkekler aynısınız.. Aklınız fikriniz yatakta deyip kendini camdan aşağıya atmış..
65. katta bir İngiliz camı açmış hava alıyor.. Bir bakmış ki kadın düşüyor.. Kadını belinden yakalamış..;

-Napıyorsun? demiş.. Kadın ağlamaklı;
-Yaşamak istemiyorum, demiş.. İngiliz;
-Olur mu hiç, hayat güzel, bak, seninle Londraya gideriz..

Kadın;
-Eee sonra? demiş..
İngiliz;
-Orada benim şatom var..
- Eeee sonra??
-Atlara bineriz, av partilerine katılırız..
-Eee, sonra?
-En güzel viskileri içeriz

- Sonra?

-Şöminemizin karşısına geçeriz..
-Eee??
-Sonra da yatarız, demiş İngiliz..
Kadın yeniden ağlamaya başlamış;

-Allah kahretsin, bütün erkekler aynısınız,lanet olsun, aklınız fikriniz yatakta, demiş ve atmış kendini camdan aşağı..
45. katta bir Fransız balkonda hava alıyor.. Bir bakmış kadının biri düşüyor, hemen kadını belinden yakalamış;
-Napıyorsun? demiş..
Kadın ağlamaklı;
-Nefret ediyorum, yaşamak istemiyorum, hayat çok kötü, demiş..
Fransız;

-Olur mu.. Hayat çok güzel.. Seninle Parise gideriz..
-Eee, sonra?
-Cafelerde otururuz..
-Ee, sonra? demiş kadın..
-Şanzelizede otururuz..
-Sonra?

-En güzel yemekleri yeriz.. En güzel şarapları içeriz..
-Eee?
-Sonra, müzeleri gezeriz, elele tutuşup Eyfele çıkarız..
-Eee,sonra? demiş kadın..
-Ordan benim çiftliğime geçeriz..

-Eee,sonra?
-Yıllanmış bi şarap açarız..
-Sonra?
-Şarabımızı içeriz..
-Eee?

-Sonra da yatarız, demiş Fransız..
Kadın yine ağlamaya başlamış;

-Lanet olsun size.. Bütün erkekler aynısınız, aklınız fikriniz yatakta, deyip

Kendini tekrar camdan aşağıya atmış...
18.katta Temel balkonda hava alıyor... Bir bakmış kadının biri düşüyor..

Yakalamış belinden hemen;
- Ne ediysun? demiş..
Kadın ağlamaklı;

-Yaşamak istemiyorum.. demiş..
Temel;

-Olur mu, hayat çok güzel daa.. demiş..
-Seninle Rizeye gideriz..
-Ee, sonra??

-Ee,

-Çay toplaruk..
-Ee, sonra??
-Yaylaya çıkaruk..
-Ee, sonra??
-Ee, horon teperuk..
-Ee,sonra??
-Baktuk sıkılduk,deniz kenarına ineruk..
-Ee,sonra??
-Eenize açıluruk..
-Ee,sonra??

-Ee, hamsi tutaruk..

-Ee, sonra??
-Hamsi tava yeruk..
-Ee,sonra??
-Hamsi buğlama yeruk..
-Ee,sonra?
-Hamsikoli yeruk..
-Ee,sonra??
-Hamsili pilav yeruk..
-Ee,sonra

-Hamsi çorbası içeruk..
-Ee,sonra??
-Hamsi reçelu yeruk..
-Ee,sonra??
-Hamsili ekmek yeruk...
-Ee,sonra??
-Hamsi çorbası içeruk..
- Eeee, yani yatmıycak mıyız..? demiş kadın.
Temel kadına bakmış;

-Orospii!!! demiş, atmış kadını aşağıya...

Spor

Yıldızlarda Kayar

Beşiktaş - Fenerbahçe maçı . .
Maçın Kırılma Anı: Ferrari'nin yediği kırmızı kart !
Maçın Yıldızı :  Alex

4 değil 8 yese de arkasındayım.

Bursaspor - Gaziantep maçı
Bursaspor'u sevmem.Beni takımdan soğutan taraftarıdır.
Yalnız Ertuğrul Sağlam'a ve doğup büyüdüğüm şehre
karşı sevgimden dolayı 4 değil 8 yese de
Bursaspor'un arkasındayım.

Trabzonspor'un şampiyon olmasını istiyorum.
Yalnız bir gerçek var ki Fenerbahçe'nin liderin ensesinde olması
durumu zora sokuyor.
Fenerbahçe'nin son günlerdeki performansı yadsınamaz !

Not: Son zamanlarda blog yazan arkadaşların sayfalarına uğrayamıyorum. Ya da yazılarını okuyor yorum yazma fırsatı bulamıyorum. İşlerimin yoğunluğundan dolayı affınızı sığınarak özür diliyorum.
Selametle.

6

Din böyle yaşanmaz, Peygamber böyle anılmaz.
Sevgililer günü de Kapitalizmin bir icadı. Hiç biri gerekli değil.
Ben bu tür yılda bir kere yapılan, ister Peygamberle ilgili olsun, ister Sevgililer Günü ile ilgili olsun olaylara karşıyım. Bunlar bana içten ve samimi gelmiyor. Mevlid Kandili'nin de dinde yeri yok. Bu bir örftür, adettir. Sahabeden hiç biri Mevlid Kandili'ni kutlamamıştır. Türkler Anadolu'da Müslüman olunca Hristiyanlara karşı 'onlar Hz. İsa'nın doğum gününü kutluyor, milat olarak bizim Peygamberimizin doğum günü neden olmasın?' diye sonradan icat edilmiştir. Dini birgün değildir. Geleneksel bir gündür ve o gün de insanlar Pegamberimizi hatırlamak için camilere toplanıp anmalar yapıyorlar ama ertesi gün herkes bildiğini okumaya devam ediyor.

PEYGAMBER BÖYLE ANILMAZ!
Peygamber hayatın içinde onun yaptıklarını yaparak onun davrandığı gibi davranarak yaşadığı gibi yaşayarak anılır
. Durum böyle olunca ben her iki günle de ilgilenmiyorum.
Yanlış anlaşılmasın kutlanılmasına karşı değilim ancak 1 güne sığdırılıp ertesi gün hiç bir şey yaşanmamış gibi yol alınıyorsa bunu tasvip etmiyorum !

Ben her ikisine de karşıyım.(Bir günlüğüne hatırlanması durumuna)

Böyle kutlamalara gerek yok. Din böyle yaşanmaz. PEYGAMBER BÖYLE ANILMAZ!
Peygamberin hayata taşınması için daha köklü reformlar gerekir.

Sevgililer Gününü de kutlamak Kapitalizmin bir icadıdır. İnsanlar sevgililerine eğer sevgilerini göstermek istiyorlarsa ilişkilerine dikkat etmelidirler, sevdikleri insanı aldatmamalıdırlar.
Bunlar olduğu zaman zaten sevgini kutlamış oluyorsun. .
Böyle günlere gerek yok.

8


Yine Flash Tv . .
Yine bir Yalçın Çakır klasiği . .

Yalan Testi - Anteni Bozulan Bizim Hanıma Geliyor  xD

Yalçın Abi'yi televizyonculuk anlayışından dolayı tebrik ediyorum . .
Gerçekten ekranlara hep ilgi çeken, dikkat toplayan konuklarla çıkıyor . .
Kanalın ve programın reytingi de bunu gözler önüne seriyor.. .
Biz her ne kadar ciddiye almasakta Yalçın Abi bir şeyleri başarıyor :=)

6


Biz millet olarak konuşup tartışmayı bir türlü layığı ile yerine getiremiyoruz.
Böyle bir kültür anlayışı yok.

Konuşmayı az-çok öğrendik ama hala tartışmayı beceremedik.
Biz halkın ekmeğini yemeği biliyoruz, biz onları çarpmayı ve nasıl kandıracağımızı biliyoruz. .

0

Siyasi bir durumun ailevi bir meseleye dünüşmesi durumun vahametini göstermektedir . .
Söz konusu abisinin zevcesi yani yengesi ve onun için sarfettiği sözler . .
Toplum olarak biz ne yapıyoruz yahu ?
Nereye gidiyoruz ?

Hazırlıkta çakışımızın sinyalidir . .

Posted: by Bursevi in .
0



Bilindiği gibi hazırlık müsibetiyle uğraşıyoruz.Ve hiçte haz almadığımı bilenler bilir.Bir takım aksilikler ve benim bitmek bilmeyen isteksizliğim eklenince insanın çalışma azmi yok oluyor.Neyse bunu fazla irdelemeye gerek yok .

Son aldığım duyumlara göre vizelerim vasatı yakalamış durumda. Ocak ayının 25'inde yapılacak olan Yabancı Dil yeterlilik sınavına giriyorum.İnşallah bir yanlışlık olur da kazayla falan şu hazırlıktan kurtulurum :)


Bu arada kaptık şifayı da hayattan bezdik neredeyse . .

Biri " Lâiklik " mi dedi ?

Posted: by Bursevi in . , , , ,
0

          Laiklik denilen bir kavram almış başını gidiyor. Efendim neymiş din devlet işlerine karıştırılıyormuş. Soruyorum kendilerine din devlet işlerine nasıl karıştırılıyor diye.

Ağızlarına dolanan tek kelime “TÜRBAN” . ”Kadınlarımız, kız çocuklarımız türban ile örtünüyorlar. Yarın ise kara çarşafa bürünecekler. Sonrası bizi felakete sürükleyecek. Arap ülkeleri gibi her zaman Batı’dan geri kalacağız, iyice gerileyeceğiz. Bilimden, ilimden, irfandan geride kalacağız. Avrupa’yı hep 50 yıl geriden takip edeceğiz, medeniyetten uzak bir toplum halini alacağız” diyorlar.

       Fakat şunu unutmamak lazım; Bacılarımızın, analarımızın örtüye kapanmaları ülkeyi bilimden, ilimden, irfandan geriye götürecek fikri tamamen yanlış ve karaktersizce, geçmişini unutanların düşüncesiz ithamlarından ibarettir.“ Örtününce beden kapanıyor, örtünün altındaki AKIL değil. ”Örtüye bürününce aklımızı, fikrimizi düşüncelerimizi de örtü altında saklamıyoruz. Açıkta olsanız kapalı da olsanız önemli olan tek şey o örtü altındaki aklı, zihni, fikri, en doğru şekilde kullanmak ve geliştirmektir. Bacımın örtü kullanması aklını kaybetmesi anlamına gelmiyor. Üstelik bunun medeniyetten geri kalmak adı altında değerlendirilmesi tamamen saçmalıktan ibarettir. Toplumumuzdaki kadınlarımız başını açmış, ilimde, irfanda hemen ileri mi gidecek? Bulunduğu ülke medeniyetin doruklarına mı erecek? . . .