Türk bayrağı gibiyim..
Gözlerimin biri kan kırmızısı diğeri güvercin beyazı..
Sabah yataktan kör olduğum hissiyle uyandım.
Gözlerimi açamıyordum. Zira sol gözüm sanki hiç açılmamak üzere kapanmıştı.
Birden dejavu oldum. Neyse ki daha önce benzer tabloyu yaşadığımdan dolayı şoku atlatmam geç olmadı. Göz iltihabı kapmıştım. Geçen yıllardan elimde kalan göz damlası geldi aklıma.
İlk kez yaşadığım andaki panik hiçbir yerde yok. Uykudayım, gecenin 3'ünde aniden uyanıyorum. Gözüm kapalı, sürekli yaş geliyor ve içine sanki hiç çıkmayan kum tanesi kaçmış gibiydi. Üstelik mükemmel bir acı veriyordu. Gözümü kaybedeceğimi düşündüm. Direk Mustafa abiyi aradım telefona çıkmadı. Hamza abiyi aradım. 4. arayışımda açtı. Hafta sonu olduğu için hastanede doktor bulamayacağımızı gitsek bile acilde sabaha kadar doktor bekleyeceğimizi söyledi. Pek önemsemedi. Hemen interneti açtım ve sebebi ne olabilir diye acı içinde aramaya başladım. Göz hastalıkları vs. derken göz nezlesi teşhisine benzer bir durum gördüm. Bir de ne yazsın, zamanında müdahale edilmediği takdirde göz kaybına kadar gideceği yazıyordu. Dayanamadım, sabahın ilk ışıklarıyla doktorun yolunu tuttum. Yahu inanabiliyor musunuz? Bir an ciddi ciddi gözümü kaybedeceğimi düşündüm. Göz yaa bu göz, Allah'ın verdiği en büyük nimetlerden bir tanesi. Kaybedilmesi durumunda insanın psikolojisini hayal edebiliyor musunuz? Neyse doktora vardım, sıram geldiğinde hemen durumu izah ettim. Göz nezlesi olabileceğinden şüphelendiğimi söyledim. Ufak bir kontrolden sonra göz nezlesinin her iki gözde gerçekleştiğini ben de olanın ise sadece göz iltihabı olduğun ardından reçeteye yazdığı damlayı düzenli kullanırsam bir kaç gün içinde iyileşeceğini belirtti. Neyse ki içim rahatlamıştı. Dediğini harfiyen uyguladım ve işkence dolu iki gün son buldu.
Şimdi duruma alışık olduğumdan pek paniklemedim ama yine de verdiği rahatsızlık günümü zehir etmeye yetti. Anlaşılan bir kaç gün daha etkisini sürdürecek.
Yurttaki elemanların ne oldu, neden oldu sorularına maruz kalmaktan onlara cevap yetiştirmekten gına geldi. O da yetmiyormuş gibi "harama bu kadar bakarsan böyle olur" diye takılmalar mı dersiniz (: Yoksa "çayın bilmem neyini pamukla ıslatıp göz ucuna sürmelerden" bahseden kocakarı ilacı tavsiyeleri mi dersiniz (: Daha neler neler (:
Yahu kaç zamandır gözlerimi sakınmaktan kaç takla attığımı ben bilirim, yapılan yorumları duyunca gülmemek için zor tutuyorum kendimi (:
Ne yapalım arkadaş yani?
Göz göze de mi gelmeyelim (:
O değil de üzerimde
nazar olduğunu farkettim. Zira çayhanedeyken, çay doldurmak üzere elime aldığım bardak da çatırt diye elimde kırılınca gerçekten nazar olduğuma kendimi inandırdım (:
Neyse velhasıl kelam göz büyük nimet, günüm her ne kadar zehir olsa da arada bu nimetin farkına varıp şükretmem gerektiğinin farkına varıyorum en azından.
Mevlamın her verdiğinde bir mesaj, her aldığında ayrı bir hikmet var.
Dolayısıyla şikayet etme lüksümüz yok diyor gözlerimin daha fazla yaş akıtmasına engel olmam için yazımı burada noktalandırıyorum (:
Selametle..